Minatorlar ve Dönis
Dönis
televizyonunun karşısında sigarasını tüttürürken beklenmedik bir
şekilde camına atılan orta çaptaki taşın sesiyle irkildi ve hemen
oturduğu yerden sıçrayıverdi. Gecenin bu saatinde kimdi ki bu manyak?
Belki de serseri çocuklar yine iş başındaydı? öğrenmenin tek yolu vardı,
hemen kapıya koştu ve çiçeklerle dolu, her gün düzenli olarak bakımı
yapılmış temiz bahçesinin ortasındaki ince, mermer yola çıktı, gördüğü
şeye inanamıyordu! Puttershield'ın karanlık ve sessiz caddeleri iki
Minator'un caddeyi yerle bir eden (ki büyük ihtimalle Dönis'in camına
çarpan taş, yerden kopan bir asfalt parçasıydı) güreşiyle sarsılıyordu,
lakin bu kadar gürültüye ve olağanüstü bir olaya rağmen cadde hala çok
boş duruyordu, komşularının hiçbirinin evinden bir gıdım ışık
sızmıyordu, neler oluyordu? Dönis'in gözlerine ve beyninin ona
söylediğine bakacak olursak zavallı adam haplarını almayı unutmuştu ve
halüsinasyon görüyordu. Beyni her ne kadar Dönis'e gerçeğin bu olduğunu
inandırmaya çalışsa da adam haplarını aldığına, sabah tıraş olurken
çenesini kestiğini bildiği kadar emindi. Zira yarası orada, tam
dudağının alt kısmında duruyordu. O zaman neler oluyordu? Deliriyor
muydu? Yoksa yarım saat kadar önce aldığı haplar aslında hayal
dünyasındaki granitten yapılma yaratıkların ona verdiği bir çeşit
uyuşturucu muydu? Bilemiyordu, lakin nereden geldiğini bilmediği bir
heyecan ve istekle güreşen ve etrafındaki her şeyi yerle bir eden
Minator'lara doğru koşmaya başladı. Zira gerçeği ancak onlarda
bulabilirdi.
0 yorum:
Yorum Gönder